Hâkim el-Cüşemî Açısından Şefaatin Kapsamı ve İşlevi
Makalenin konusu, Behşemiyye geleneğinin son mümessili olan Hâkim el-Cüşemî'nin, şefaati, günahkâr kimseler için ilahî afv ve ebedî saadet vesilesi olarak değerlendirip değerlendirmemesidir. Amaç, Cüşemî nazarında şefaatin nasıl bir içeriğe ve keyfiyete sahip olduğunu tespit etmektir. Önemi ise...
Saved in:
Main Author: | |
---|---|
Format: | Article |
Language: | Arabic |
Published: |
Gaziantep University
2025-06-01
|
Series: | İlahiyat Akademi |
Subjects: | |
Online Access: | https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/4522801 |
Tags: |
Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
|
_version_ | 1839636461172817920 |
---|---|
author | Hasan Türkmen |
author_facet | Hasan Türkmen |
author_sort | Hasan Türkmen |
collection | DOAJ |
description | Makalenin konusu, Behşemiyye geleneğinin son mümessili olan Hâkim el-Cüşemî'nin, şefaati, günahkâr kimseler için ilahî afv ve ebedî saadet vesilesi olarak değerlendirip değerlendirmemesidir. Amaç, Cüşemî nazarında şefaatin nasıl bir içeriğe ve keyfiyete sahip olduğunu tespit etmektir. Önemi ise onun bu meseleye ilişkin yaklaşımını kapsamlı ve detaylı yansıtan müstakil bir çalışmaya şimdiye kadar rastlanmamış olmasıdır. Ayrıca bu makale, Cüşemî'nin meseleye yaklaşımı bağlamında farklı ve özgün sorular sorup bunlara yeni cevaplar üretmek suretiyle okuyucuya vizyonel ve ufuk açıcı perspektifler kazandırmayı hedeflemektedir. Müellif özelinde mesele irdeleneceğinden makalenin bazı belirlemeler ve sınırlandırmalar barındırması kaçınılmazdır. Bu sebeple makale; konu, kaynak ve yöntem açılarından daraltıcı ve sınırlı tutulacaktır. Bu doğrultuda yöntem olarak ilkin doküman analizi metodu kullanılmıştır. Bilhassa müellife ait olduğu tespit edilen Cüşemî'nin kendi teliflerine öncelik verilmiştir. Ardından geçmiş ve günümüz dünyasında mesele hakkında yazılan teliflere müracaat edilmiştir. Bu noktada söz konusu telifler; tarafsız, bütüncül ve sistematik olarak sorgulanıp değerlendirilmiştir. Başlıklar hâlinde düzenlenen konular, mukayese yöntemiyle içerik analizine tâbi tutulmuştur. Ayrıca literatürde mevcut olan bilgilerin anlatımında tanımlayıcı ve açıklayıcı metot izlenmiştir. Buna paralel olarak makalenin yazılış amacına muvafık olacak biçimde argümantasyon yöntemi kullanılmıştır. Nitekim Kur'ân'da şefaatin, Allah'ın iznine ve onayına bağlı olduğu ve bunun da O'nun sevdiği ve hoşnut olduğu kimseler için mümkün olacağı bildirilmesine rağmen bu kimselerin kimler olduğu hususunda açık ve kesin hükümlerin olmayışı, şefaatle ilgili ihtilaf ve tartışmaları beraberinde getirmiştir. Bu makalede şefaati, ebedî olarak cennette olacak müminlerin sevaplarının ziyadeleştirilmesi ve derece ve makamlarının yükseltilmesi olarak algılayan Cüşemî, Allah'ın razı olduğu bir kul olmak için büyük günahlardan uzak durmak gerektiğini yani büyük günahlardan kaçınmanın cennete girmek için vazgeçilmez bir şart olduğunu savunur. Ona göre şefaat, ilahî afv ve ebedî kurtuluş vesilesi olarak kabul edilemez. Zira şefaatin, cehennemden çıkarılıp cennete gönderme formunda anlaşılması, her şeyden önce dinî açıdan sahih ve muteber olmamakla beraber günahkâr kimseler için ilahî bir iltimas ve imtiyaz olacağı algısını çağrıştırmaktadır. Ayrıca Hz. Peygamber'in şefaatinin büyük günahı olan kimseler için olacağı hadîsi, Cüşemî açısından hem eksik metinli hem de kişiyi günah ve haramlardan kaçınmayı teşvik etmek yerine onları işlemeye isteklendirmekte ve cesaretlendirmektedir. Aynı zamanda onun nazarında bu hadîs, Allah'ın cezalandırmak üzere cehenneme gönderdiği kimselerin Hz. Peygamber'in savunması ve sahiplenmesi manasına gelir ki bu da O'nun affı, merhameti ve şefkatinin ikinci plana itilmesi demektir. Yine Allah'ın, kendisi katında sözün değiştirilmeyeceği yönündeki beyanı, Cüşemî'ye göre O'nun karar değiştirmesi manasına gelir ki bu durum, ilahî emir ve nehiylere karşı ilgisizliğe, gevşekliğe ve umursamazlığa sevk eder. Netice itibariyle büyük günah ile küfrün eşit görülüp aynı kefeye konduğu bu yaklaşımda, Allah'ın hakkaniyeti, rahmet, şefkati ve affediciliği ya gölgelenmekte ya da görmezden gelinmektedir. Oysa Allah, büyük günahı olan kimseleri mümin olarak nitelendirmektedir. Dolayısıyla Cüşemî, günahkâr kimseleri hâriç tutarak şefaatin kapsamını daraltmaktadır. |
format | Article |
id | doaj-art-02e2ec1a07da46a78a8d97c21016a19b |
institution | Matheson Library |
issn | 2149-3979 |
language | Arabic |
publishDate | 2025-06-01 |
publisher | Gaziantep University |
record_format | Article |
series | İlahiyat Akademi |
spelling | doaj-art-02e2ec1a07da46a78a8d97c21016a19b2025-07-07T18:55:08ZaraGaziantep Universityİlahiyat Akademi2149-39792025-06-012132735410.52886/ilak.1620298136Hâkim el-Cüşemî Açısından Şefaatin Kapsamı ve İşleviHasan Türkmen0https://orcid.org/0000-0002-6101-9552BANDIRMA ONYEDİ EYLÜL ÜNİVERSİTESİMakalenin konusu, Behşemiyye geleneğinin son mümessili olan Hâkim el-Cüşemî'nin, şefaati, günahkâr kimseler için ilahî afv ve ebedî saadet vesilesi olarak değerlendirip değerlendirmemesidir. Amaç, Cüşemî nazarında şefaatin nasıl bir içeriğe ve keyfiyete sahip olduğunu tespit etmektir. Önemi ise onun bu meseleye ilişkin yaklaşımını kapsamlı ve detaylı yansıtan müstakil bir çalışmaya şimdiye kadar rastlanmamış olmasıdır. Ayrıca bu makale, Cüşemî'nin meseleye yaklaşımı bağlamında farklı ve özgün sorular sorup bunlara yeni cevaplar üretmek suretiyle okuyucuya vizyonel ve ufuk açıcı perspektifler kazandırmayı hedeflemektedir. Müellif özelinde mesele irdeleneceğinden makalenin bazı belirlemeler ve sınırlandırmalar barındırması kaçınılmazdır. Bu sebeple makale; konu, kaynak ve yöntem açılarından daraltıcı ve sınırlı tutulacaktır. Bu doğrultuda yöntem olarak ilkin doküman analizi metodu kullanılmıştır. Bilhassa müellife ait olduğu tespit edilen Cüşemî'nin kendi teliflerine öncelik verilmiştir. Ardından geçmiş ve günümüz dünyasında mesele hakkında yazılan teliflere müracaat edilmiştir. Bu noktada söz konusu telifler; tarafsız, bütüncül ve sistematik olarak sorgulanıp değerlendirilmiştir. Başlıklar hâlinde düzenlenen konular, mukayese yöntemiyle içerik analizine tâbi tutulmuştur. Ayrıca literatürde mevcut olan bilgilerin anlatımında tanımlayıcı ve açıklayıcı metot izlenmiştir. Buna paralel olarak makalenin yazılış amacına muvafık olacak biçimde argümantasyon yöntemi kullanılmıştır. Nitekim Kur'ân'da şefaatin, Allah'ın iznine ve onayına bağlı olduğu ve bunun da O'nun sevdiği ve hoşnut olduğu kimseler için mümkün olacağı bildirilmesine rağmen bu kimselerin kimler olduğu hususunda açık ve kesin hükümlerin olmayışı, şefaatle ilgili ihtilaf ve tartışmaları beraberinde getirmiştir. Bu makalede şefaati, ebedî olarak cennette olacak müminlerin sevaplarının ziyadeleştirilmesi ve derece ve makamlarının yükseltilmesi olarak algılayan Cüşemî, Allah'ın razı olduğu bir kul olmak için büyük günahlardan uzak durmak gerektiğini yani büyük günahlardan kaçınmanın cennete girmek için vazgeçilmez bir şart olduğunu savunur. Ona göre şefaat, ilahî afv ve ebedî kurtuluş vesilesi olarak kabul edilemez. Zira şefaatin, cehennemden çıkarılıp cennete gönderme formunda anlaşılması, her şeyden önce dinî açıdan sahih ve muteber olmamakla beraber günahkâr kimseler için ilahî bir iltimas ve imtiyaz olacağı algısını çağrıştırmaktadır. Ayrıca Hz. Peygamber'in şefaatinin büyük günahı olan kimseler için olacağı hadîsi, Cüşemî açısından hem eksik metinli hem de kişiyi günah ve haramlardan kaçınmayı teşvik etmek yerine onları işlemeye isteklendirmekte ve cesaretlendirmektedir. Aynı zamanda onun nazarında bu hadîs, Allah'ın cezalandırmak üzere cehenneme gönderdiği kimselerin Hz. Peygamber'in savunması ve sahiplenmesi manasına gelir ki bu da O'nun affı, merhameti ve şefkatinin ikinci plana itilmesi demektir. Yine Allah'ın, kendisi katında sözün değiştirilmeyeceği yönündeki beyanı, Cüşemî'ye göre O'nun karar değiştirmesi manasına gelir ki bu durum, ilahî emir ve nehiylere karşı ilgisizliğe, gevşekliğe ve umursamazlığa sevk eder. Netice itibariyle büyük günah ile küfrün eşit görülüp aynı kefeye konduğu bu yaklaşımda, Allah'ın hakkaniyeti, rahmet, şefkati ve affediciliği ya gölgelenmekte ya da görmezden gelinmektedir. Oysa Allah, büyük günahı olan kimseleri mümin olarak nitelendirmektedir. Dolayısıyla Cüşemî, günahkâr kimseleri hâriç tutarak şefaatin kapsamını daraltmaktadır.https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/4522801kalāmintercessionhākim al-jushamīthe principle of justicethe principle of wa’d-wa‘īdeternal bliss and salvation.kelâmşefaathâkim el-cüşemîadalet i̇lkesiva´d-va´îd i̇lkesiebedî saadet ve kurtuluş. |
spellingShingle | Hasan Türkmen Hâkim el-Cüşemî Açısından Şefaatin Kapsamı ve İşlevi İlahiyat Akademi kalām intercession hākim al-jushamī the principle of justice the principle of wa’d-wa‘īd eternal bliss and salvation. kelâm şefaat hâkim el-cüşemî adalet i̇lkesi va´d-va´îd i̇lkesi ebedî saadet ve kurtuluş. |
title | Hâkim el-Cüşemî Açısından Şefaatin Kapsamı ve İşlevi |
title_full | Hâkim el-Cüşemî Açısından Şefaatin Kapsamı ve İşlevi |
title_fullStr | Hâkim el-Cüşemî Açısından Şefaatin Kapsamı ve İşlevi |
title_full_unstemmed | Hâkim el-Cüşemî Açısından Şefaatin Kapsamı ve İşlevi |
title_short | Hâkim el-Cüşemî Açısından Şefaatin Kapsamı ve İşlevi |
title_sort | hakim el cusemi acisindan sefaatin kapsami ve islevi |
topic | kalām intercession hākim al-jushamī the principle of justice the principle of wa’d-wa‘īd eternal bliss and salvation. kelâm şefaat hâkim el-cüşemî adalet i̇lkesi va´d-va´îd i̇lkesi ebedî saadet ve kurtuluş. |
url | https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/4522801 |
work_keys_str_mv | AT hasanturkmen hakimelcusemiacısındansefaatinkapsamıveislevi |