Fâtimî Emperyalizmi ve Propagandası
Mağrib’in batısında bulunan İfrîkıye’de 297 (909) yılında kurulan Fâtımî Devleti, kısa süre içerisinde yayılmacı politikasının etkisiyle Mağrib’in tamamını, Sicilya’yı, Mısır ve Suriye’yi ele geçirerek emperyal bir güce dönüşmüştür. Ayrıca Hicaz’da hutbelerin kendi adlarına okunmasını sağlayan Fâtım...
Saved in:
Main Authors: | , |
---|---|
Format: | Article |
Language: | English |
Published: |
Habip Demir
2025-06-01
|
Series: | Turkish Journal of Shiite Studies |
Subjects: | |
Online Access: | https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/4863412 |
Tags: |
Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
|
Summary: | Mağrib’in batısında bulunan İfrîkıye’de 297 (909) yılında kurulan Fâtımî Devleti, kısa süre içerisinde yayılmacı politikasının etkisiyle Mağrib’in tamamını, Sicilya’yı, Mısır ve Suriye’yi ele geçirerek emperyal bir güce dönüşmüştür. Ayrıca Hicaz’da hutbelerin kendi adlarına okunmasını sağlayan Fâtımîler, Sünnî Abbâsîlerin etkisini kırarak hicrî IV. (milâdî X.) yy’ın sonlarında İslâm dünyasında en etkili figür olmayı başarmışlardır. Hânedanlığın ulaştığı başarı, sadece siyasî ve askerî açıdan tahkim edilmemiş, bilakis dâîler vasıtasıyla gerçekleştirilen yoğun propaganda sayesinde devlet, sınırlarının çok ötesinde bulunan Sind ve Hind coğrafyalarında dahi taraftar toplayabilmiş, böylece İsmâilî mezhebinin yayılmasını sağlayabilmiştir. Fâtımîler emperyal devlet anlayışı ve aktif propagandalarıyla muasırları olan Endülüs Emevîleri, Abbâsîler ve Bizans İmparatorluğuna karşı üstünlük kurma çabası içerisinde olmuşlardır. Bu anlamda Fâtımî propagandası, siyasî ve askerî açıdan genişlemeye hizmet ettiği ölçüde başarılı olmuştur. O dönemde basın-yayın organı gibi çalışan ve böylece kitlesel iletişime hizmet eden şair ve seyyahların devlet tarafından himâye edilmesiyle Fâtımî propagandası, Fâtımî emperyalizmine yönelik hizmetin bir parçası olarak telakki edilmiştir. Fransız Şarkiyatçı Marius Canard tarafından ele alınan bu çalışma, 4./10. yüzyıla damgasını vuran Şiî-İsmâilî mezhebine mensup Fâtımîlerin bu başarısının altında yatan etkilerini “propaganda” nazarıyla ortaya koymaya çalışmaktadır. Ülkemizde Fâtımî Devleti tarihinin daha çok siyasî ve askerî yönlerinin çalışıldığı akla geldiğinde ilgili çalışmanın dilimize kavuşturulmasıyla önemli bir boşluğu dolduracağı düşünülmektedir. |
---|---|
ISSN: | 2687-1882 |