Mehrin Yoksulluk Nafakasına Alternatif Olabilmesinin İmkânı Üzerine

İslam hukukunda mehir, evlilik akdinin sonucu olarak kadına tanınan ve ekonomik güvence sağlamayı hedefleyen temel bir haktır. Ödeme zamanına göre mehr-i muaccel (peşin mehir) ve mehr-i müeccel (vadeli mehir) olmak üzere iki kategoride değerlendirilen mehir, kadının mali bağımsızlığının önemli bir t...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Main Author: Mustafa Özgür
Format: Article
Language:Arabic
Published: Gençleri Evlendirme ve Mehir Vakfı 2025-06-01
Series:İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi
Subjects:
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/4051069
Tags: Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
Description
Summary:İslam hukukunda mehir, evlilik akdinin sonucu olarak kadına tanınan ve ekonomik güvence sağlamayı hedefleyen temel bir haktır. Ödeme zamanına göre mehr-i muaccel (peşin mehir) ve mehr-i müeccel (vadeli mehir) olmak üzere iki kategoride değerlendirilen mehir, kadının mali bağımsızlığının önemli bir teminatı olarak kabul edilmektedir. Bu çalışma, Türkiye'deki dinî nikâhlarda yaygın olarak tercih edilen mehr-i muaccel yerine, mehr-i müeccelin boşanma sonrası kadınlara sağlayabileceği avantajları incelemekte ve süresiz nafaka tartışmalarına alternatif bir çözüm önerisi sunmaktadır. Alan araştırmaları, Türkiye'deki dinî nikâhlarda mehrin genellikle nikâh esnasında takılan sembolik altın veya verilen hediyelerle sınırlı kaldığını ve bu değerlerin çoğu zaman müşterek hane ihtiyaçları için kullanıldığını ortaya koymaktadır. Bu yaygın uygulama, boşanma halinde kadının ciddi ekonomik zorluklar yaşamasına neden olmaktadır. Hâlbuki İslam hukukunda mehir müessesesi, özellikle boşanma durumunda kadına mali güvence sağlama amacı taşımaktadır. Mehir taahhüdünün yazılı bir senetle hukuki olarak kayıt altına alınması, boşanma sürecinde mehir borcunun inkâr edilmesinin önüne geçerek kadınların ekonomik haklarını güvence altına alacaktır. Türkiye'de dinî nikâhlarda mehrin resmi bir statüsü bulunmadığından, kadınların mehir alacaklarını hukuki zeminde talep etmeleri çoğunlukla mümkün olamamaktadır. Türk Borçlar Kanunu kapsamında düzenlenecek bağlayıcı bir mehir senedi, bu sorunun çözümüne önemli katkı sağlayabilecektir. Bununla birlikte, toplumda mehir ödeme yükümlülüğüne dair farkındalık eksikliği ve erkeklerin bu mali sorumluluğu yerine getirme konusundaki isteksizliği, uygulamada önemli engeller oluşturmaktadır. Bu çalışma, süresiz nafaka uygulamasının İslam hukuku perspektifinden tartışmalı bir konu olduğunu vurgulamakta ve mehr-i müeccelin, boşanma sonrası kadının mali güvenliğini sağlamada daha adil ve sürdürülebilir bir çözüm sunabileceğini savunmaktadır. Bu bağlamda, toplumsal bilinçlendirme çalışmalarının yürütülmesi, vaaz ve irşat faaliyetlerinde mehrin evlilik sonrası işlevine vurgu yapılması ve din görevlilerinin, dinî nikâh akdi sırasında mehrin hukuki ve ekonomik boyutlarını kapsamlı şekilde açıklamaları önerilmektedir. Sonuç olarak, İslam hukukunun özgün bir kurumu olan mehrin etkin uygulanması, kadınlar için güçlü bir ekonomik güvence mekanizması oluşturarak süresiz nafaka gibi tartışmalı konulara daha adil ve tutarlı çözümler sunma potansiyeli taşımaktadır.
ISSN:1304-1045