Dorotheos Mammelis’in Ekümenik Patrik Vekilliği (1918-1921): Siyasi ve Dini Rol

Dorotheos Mammelis’in 1918-1921 yılları arasında yürüttüğü Ekümenik Patrik vekilliği, İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesi’nin dini sınırları aşarak siyasi bir aktöre dönüştüğü, Osmanlı Devleti ile ilişkilerinin ise ciddi biçimde gerildiği bir dönemdir. Mondros Mütarekesi’nin ardından Osmanlı Devleti’...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Main Author: Tuğba Eray Biber
Format: Article
Language:English
Published: Sabit Dokuyan 2025-06-01
Series:Journal of Universal History Studies
Subjects:
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/4545561
Tags: Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
Description
Summary:Dorotheos Mammelis’in 1918-1921 yılları arasında yürüttüğü Ekümenik Patrik vekilliği, İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesi’nin dini sınırları aşarak siyasi bir aktöre dönüştüğü, Osmanlı Devleti ile ilişkilerinin ise ciddi biçimde gerildiği bir dönemdir. Mondros Mütarekesi’nin ardından Osmanlı Devleti’nin yaşadığı siyasi ve askerî zayıflık, azınlık topluluklarının uluslararası kamuoyuna yönelmesini kolaylaştırmış; bu bağlamda Patrikhane, Yunanistan’ın genişlemeci politikalarıyla paralel bir tutum sergilemiştir. Dorotheos’un liderliğinde, Patrikhane yalnızca ruhani bir merkez olarak değil, aynı zamanda Yunanistan’la kültürel ve siyasal entegrasyonu önceleyen diplomatik girişimlerin odağı hâline gelmiştir. Özellikle Paris Barış Konferansı’na yönelik faaliyetler ve Rum-Ermeni iş birliği, bu dönemde kurumsal politikanın temel eksenini oluşturmuştur. Patrikhane, Batılı güçlerin desteğini alarak İstanbul’un Yunanistan’a bırakılması, azınlıkların özerklik haklarının tanınması ve Osmanlı yönetiminden bağımsızlaşma gibi taleplerini uluslararası platformlara taşımıştır. Dorotheos, Yunanistan’ın Megali İdea stratejisi doğrultusunda hareket ederek, Patrikhane’nin dini misyonunu aşan bir milliyetçi temsil işlevi üstlenmiştir. Bu pozisyon, Osmanlı yönetimiyle olan ilişkilerde ciddi gerilimlere yol açmış; aynı zamanda Osmanlı tebaası olan Ortodoks Rumlar arasında da görüş ayrılıklarını derinleştirmiştir. Patrikhane’nin merkezi otoriteden uzaklaşarak Yunanistan’a yakınlaşma politikası, sadece dış siyasetle değil, cemaat içi dengelerle de çatışmıştır. Bazı cemaat üyeleri, Dorotheos’un Yunan çıkarlarına açıkça hizmet eden girişimlerini eleştirerek, bu yönelimin Rum Ortodoks toplumunun Osmanlı içindeki tarihsel statüsünü tehlikeye attığını savunmuştur. Ancak tüm bu tartışmalara rağmen Dorotheos’un yürüttüğü çizgi, onun ölümünden sonra da etkisini sürdürmüş; Patrikhane, Venizelist çizgide uluslararası alanda daha görünür ve siyasi bir rol üstlenmeye devam etmiştir. Bu dönem, Patrikhane’nin Osmanlı sonrası dünyadaki konumunu yeniden tanımladığı, Yunanistan ile daha kurumsal bir yakınlaşmaya yöneldiği bir kırılma noktası olmuş; sonraki patriklerin daha iddialı siyasal tutumlarının da zeminini hazırlamıştır.
ISSN:2667-4432