ALEVÎ SÖZLÜ KÜLTÜRÜNDEN DERLENEN DEVELİLİ (EVEREKLİ) SEYRÂNİ’YE AİT YAŞNÂMENİN İNCELEMESİ- NOTAYA AKTARIMI

Yaşnâmeler, Türk Edebiyatındaki ilk örnekleri 11. yüzyılda Kutadgu Bilig’de görülen nazım türleridir. Âşık Tarzı Halk Edebiyatı’na dâhil olan “Destan Geleneği” içerisinde kendine bir yer edinmiş olan yaşnâmelere; ömür destanı, yaş destanı, yaş türküsü, hayat destanı, vücudnâme gibi adlar da verilm...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Main Authors: Betül Aydoğdu Görkem, Emel Şimşek
Format: Article
Language:German
Published: Ankara Haci Bayram Veli University 2025-06-01
Series:Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi
Subjects:
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/4133402
Tags: Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
Description
Summary:Yaşnâmeler, Türk Edebiyatındaki ilk örnekleri 11. yüzyılda Kutadgu Bilig’de görülen nazım türleridir. Âşık Tarzı Halk Edebiyatı’na dâhil olan “Destan Geleneği” içerisinde kendine bir yer edinmiş olan yaşnâmelere; ömür destanı, yaş destanı, yaş türküsü, hayat destanı, vücudnâme gibi adlar da verilmiştir. Bu çalışmada “Destan geleneğinin” örneklerinden olan ve Develili (Everekli) Seyrânî’ye ait olduğu kaynak kişiler tarafından ifade edilen bir yaşnâme ele alınmıştır. Yazılı kaynaklarda üç kıt’ası verilen yaşnâmenin eksik parçalarını tamamlayan altı kıt’alık bir varyantı sözlü kültürden tarafımızdan derlenmiştir. Alan araştırması yöntemi, katılarak gözlem ve görüşme teknikleri kullanılarak birincil sözlü kültürden yeni varyant derlenmiştir. Sözel metnin yazılı metne aktarımında “sözel dokusuna” dikkat edilerek ağız özellikleri aynen korunmuş ve ezgisi notaya aktarılmıştır. Elde edilen metnin “ölü bir metin” olmaması için özen gösterilmiştir. Yazılı varyant ile sözlü kültürden derlenen varyant karşılaştırılarak edisyon kritik yapılmış ve bu metnin anlam dünyası ele alınmıştır. Ezgisinin makamı ve anlam dünyası arasında uyum tespit edilmiştir. Karacoğlan’a ait bir yaşnâme ve Dadaloğlu’na ait yaşnâmeler ile benzerliği ortaya konulmuştur. Benzerlik nedeni Seyrânî olgusu, Dadaloğlu olgusu ve Karacoğlan olgusu da göz önüne alınarak tartışılmıştır.
ISSN:1306-8253