Krize Dönüşen Bir Arzuhâl Olayı: Maaşları Ödenemeyen Payitaht İmamlarının Arzuhâl Teşebbüsü ve II. Abdülhamid’in Tepkisi

Osmanlı Devleti’nde imamların büyük bölümü vakıf çalışanı oldukları için 1838 maaş reformuna kadar maaşlarını vakıflardan alırlardı. Evkaf Nezareti’nin kuruluşu ve maaş reformuyla imam-hatipler devlet kapısına bakan bir memur haline gelecek, maaşları da merkezî hazineden ödenmeye başlanacaktı. Ancak...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Main Author: Necati Dögüş
Format: Article
Language:English
Published: Cumhuriyet University 2025-06-01
Series:Cumhuriyet İlahiyat Dergisi
Subjects:
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/4534111
Tags: Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
Description
Summary:Osmanlı Devleti’nde imamların büyük bölümü vakıf çalışanı oldukları için 1838 maaş reformuna kadar maaşlarını vakıflardan alırlardı. Evkaf Nezareti’nin kuruluşu ve maaş reformuyla imam-hatipler devlet kapısına bakan bir memur haline gelecek, maaşları da merkezî hazineden ödenmeye başlanacaktı. Ancak ne Evkâf Nezareti’nin kuruluşu ne de maaş reformunun imam maaşlarına olumlu bir etkisi olacaktı. Zira Evkâf Nezareti’nin kuruluşu ile vakıf gelirleri merkezi hazinede toplanacak ancak bu meblağ, vakıflar ve çalışanlarının maaşları yerine, gittikçe artan bütçe açıklarına aktarılacaktı. Maaş reformu ise başarısız olmuş, maaş sistemi devletin çöküşüne kadar düzgün işlememişti. Yeni maaş sistemin en büyük problemi ise maaşların düzenli olarak ödenememesi idi. 19. yüzyılın başlarından itibaren dönem dönem azalıp artan ancak kronikleşerek devam eden ve yüzyılın son çeyreğinde buhran seviyesine gelerek Osmanlı maliyesinin iflasına sebep olan ekonomik kriz ise imam-hatip maaşlarını ödenemez hale getirmişti. Bu sebeple imam-hatipler, Bâbıâli’ye maaşlarının artırılması veya düzenli olarak ödenmesi için sürekli olarak arzuhâl göndereceklerdi. İstidalarının sonuçsuz kaldığını gören imam-hatipler, bu defa oldukça etkili bir yola başvuracak cuma selamlığında, toplu olarak ve doğrudan sultana arzuhal sunma teşebbüsünde bulunacaklardı. Bu teşebbüs daha organize ve tehditkâr görülüyordu. Teşebbüsün bir lideri de vardı. O da Eyüp Camii başimamı Mehmed Akif Efendi idi. Bu makale İstanbul’da görev yapan imam ve hatiplerin maaşlarının artırılması ve düzenli bir şekilde ödenmesi için 1884 yılında II. Abdülhamid’e takdim etmek üzere hazırladıkları arzuhâl çevresinde gelişen olayları ele almaktadır. Makalenin amacı, selâtin camilerinde hizmet icra eden imam-hatipleri böyle bir istida hazırlamaya sevk eden amillerin sebeplerini, arzuhâl takdiminin perde arkasını ve teşebbüsün akıbetini arşiv vesikaları ışığında ortaya koymaktır. Bu vesileyle diğer memurlara nispetle daha düşük düzeyde maaş alan imam-hatiplerin yüksek enflasyon karşısındaki ekonomik durumlarına, ayrıca oldukça zeki ve pragmatist olan II. Abdülhamid’in ani krizlere yaklaşımına ve bunları çözüm şekline de temas edilmiştir. Olay, ilgili arşiv vesikaları üzerinden iz sürülerek incelenmiştir. İmam ve hatiplerin arzuhâl takdimi ile alakalı Yıldız Hususi Maruzat Fonu’na ait 176 dosya ve 55 gömlek numaralı evrak, bu makalenin asıl konusunu teşkil etmektedir. Ayrıca konu ile alakalı diğer arşiv vesikaları da tahlil edilmiştir. Bunlardan biri Eyüp Camii Başimamı Akif Efendi ile birlikte diğer selâtin camii imam, hatip ve görevlilerinin hazırladıkları arzuhaldir. Arşiv vesikalarının analizi yanında yer yer konu ile alakalı araştırma eserleri ve makalelerden de istifade edilmiştir. Arşiv vesikaları bu teşebbüsün sarayda beklenenin üzerinde yankı bulduğunu göstermektedir. II. Abdülhamid güçlü haber ağı sayesinde toplu arzuhal teşebbüsünden önceden haberdar olmuş ve bir komisyon kurarak bu teşebbüse engel olma yoluna gitmiştir. Ancak komisyon maaş problemini köklü bir çözüme kavuşturamamıştır. Zira problem daha derinlerde ve yapısaldı. Arşiv vesikaları ve konu ile ilgili araştırmalar 19. yüzyılın sonlarına doğru imamlar özelinde tüm memurların büyük bir mali çıkmaz içerisine girdiklerini göstermektedir. Yüksek enflasyon ve düzensiz ödenen maaşlar sebebiyle memurlar ailelerini geçindirmekten aciz kalmış, imkan bulanlar memurluktan ayrılırken bulamayanlar ise çareyi, arzuhallerle devlet kapısına başvurmakta bulmuşlardır. Yapılan reformlar ve kurulan komisyonlar memur kesimini rahatlatmaktan uzak, ancak yüzeysel ve günlük çareler üretebilmiştir. Netice itibarıyla sarayda büyük bir endişe ve korkuya sebep olan arzuhal olayı II. Abdülhamid’in istediği şekilde sonuçlanmış, imamların maaş problemi ise devletin çöküşüne değin devam etmiştir.
ISSN:2528-987X